Bilgi Talep Formu

Gençlik: Algılar ve Ötesi

AGS Global ailesinin yeni üyesi, araştırmacımız Janset Demircan, yeni blogunda yerleşik algıların ötesinde bir gençlik okuması yapıyor.
blog image

Gençlik alanında yapılmış çalışmaların bütününe bakıldığında çok yetersiz kaldığını ve konunun üzerinde yeterince durulmadığını görebiliyoruz. Ülkenin, toplumun geleceği olarak nitelenen gençlerin, bir kenarda büyümeleri bekleniyor. Bu yüzden de yeteri kadar önem göremiyor. Özellikle gençlik sosyolojisi alanı önemli bir mesele olmalı... Çünkü toplumsal değişimleri daha farklı deneyimleyen gençlerin, değişime gösterdikleri tepkiler muhakkak ki toplumsal yapıyı büyük oranda etkiliyor. Üstelik gençler, geleceği dönüştüren bir grup...
 
Ülkemizde genç nüfusun kalabalık olması, bu grubun sahip olduğu potansiyel açısından önemli bir durum. Ancak görünen o ki gençlerin bilhassa işgücüne katılımının düşük olması, yani genç işsizlik oranının yüksekliği, gençler açısından en büyük sorunu oluşturuyor. Aslında bu sadece gençler açısından değil tüm toplum açısından büyük bir eksiklik olarak değerlendirilebilir. Çünkü daha üretken bir grup olan gençlerin üretimden uzak kalması, üretim potansiyelini dolayısıyla kalkınma hızını da düşürüyor.
 
Öncesinde de var olan ama özellikle Covid-19’dan sonra gençler arasında artan gelecek kaygısı tüm ülkeye sirayet eden karamsar bir tablo oluştururken bir yandan da birçok şirketin gençleşmeye gitmesi ve genç istihdamına verdiği önemi artırması umut verici. Küreselleşmenin doğurduğu bazı sonuçlar; yeni iletişim ağları, bilgiye ulaşmadaki yeni yöntemler, teknolojinin ortaya çıkardığı yenilikler… Bunların hepsi hem farklı toplumsallaşma ağları geliştiriyor hem de toplumsallaşma hızının ivmesini hızlandırıyor. Gençlerin bu hıza ayak uydurması çok daha başarılı olsa gerek ki büyümenin, gelişmenin hızını artırma arzusunda olan tüm kurumlar gençleşmeye doğru gidiyor.
 
Gençlerle ilgili akla gelen başka bir husus ise kuşak çatışması. Değişen koşullara gençlerin daha hızlı ayak uydurması aslında bu kuşak çatışmasının sebeplerinden bir tanesi sayılabilir. Gençlerin olaylara, olgulara ve durumlara verdiği tepkilerle, yetişkinlerin verdiği tepkiler bir olmayabiliyor. Perspektif farkı bazen çatışmalara yol açıyor. Bu durum elbette sadece bizim topluma mahsus değil, başka birçok toplumda ve hatta başka birçok zamanda da karşımıza çıkıyor. 1800’lerin Rusya’sında yükselen Nihilizm buna en büyük örnek. Turgenyev’in Babalar ve Oğullar eseri, nihilist bir gencin babası ile olan ilişkisini, çatışmalarını çok iyi anlatıyor. Ya da Nuri Bilge Ceylan’ın Ahlat Ağacı filminde baba ve genç oğul sürekli çatışır, genç oğlu babasını birçok konuda eleştirirken babası da aynı şekilde oğlunu eleştirir. Kuşaklar arası yöntem ve hayata bakış farklıklıkları, her zaman ve her toplumda olağan şeyler olarak değerlendirilmeli.

Bizim toplumuzda da gençler hep öğüt verilecek, sorumluluk duygusu zayıf bireyler olarak görülmekte. Tam da bu sebeple yetişkin gençler kendini özgüvensiz hissediyor. Hiçbir sorunun tek bir çözüm yolu olmadığı gibi, gündelik yaşamı devam ettirirken de aynı yolların, yöntemlerin izlenmemesi çok olağan. Büyükler, gençleri kendi yöntemlerini izlemedikleri için tecrübesiz saydıkça, gençleri toplumda özgüvensiz bireyler olarak konumlandırıyorlar. Peki gençler kendini toplumda nasıl konumlandırıyor? 

Janset DEMİRCAN, Araştırmacı, AGS Global

 

AGSSocial: Sosyo-Ekonomik Araştırmalar ile paydaşlarımız için en net, gerçek ve güvenilir verileri, güçlü içgörüler eşliğinde sunuyor, hızla dönüşen toplumsal beklenti ve taleplere kulak vermenizi sağlıyoruz. 

 

Flash Haber'de İşin Seyri'ne Konuk Olduk

25 Eylül 2023 | BASINDA AGS

Gençlik: Algılar ve Ötesi

02 Aralık 2020 | BLOG

TVNET "Makroskop" Programına Konuk Olduk

30 Mayıs 2020 | BASINDA AGS

17. MÜSİAD Expo'da Yerimizi Aldık

25 Kasım 2018 | BÜLTEN

İş Dünyası ABD'ye Güvenmiyor

06 Şubat 2018 | BÜLTEN

AGS Global, TÜAD Ailesine Katıldı

01 Aralık 2017 | BÜLTEN

Bir Öykü.. AGS Global

05 Ekim 2011 | BLOG

Hedefe ulaşmanız için sizinle çalışmaya hazırız